TEB 36.Dönem Birinci Bölgelerarası Toplantısı Bursa 10-11-12 Temmuz 2008
Sayın Başkanım, Merkez Heyetinin değerli üyeleri, Denetleme Kurulu ve Yüksek Haysiyet Divanının Değerli Başkanı ve Üye­leri, eczacı odalarının değerli başkan ve yöneticileri, çok kıymetli meslektaşlarım, hepinizi 6 ncı Bölge Samsun Eczacı Odası adına saygıyla selamlıyorum.
Bursa Eczacı Odasının Değerli Başkan ve Yöneticilerine konukseverliklerinden dolayı te­şekkürlerimi sunuyorum.
Protokol görüşmeleri sırasında sinir harbini ve kriz sürecini çok iyi yöneten meslek örgü­tümüzün tüm değerli yöneticilerine, başkanlarına, üyelerine, örgütlü gücümüzün varlığı­nı tüm kamuoyuna bir kez daha hissettiren tüm meslektaşlarıma ve Türk Eczacıları Birliği çalışanlarına süreçteki emek ve katkıları için yürekten teşekkür ediyorum.
Tabii ki bu protokolün imzalanmasıyla eczacıların tüm sorunları çözülmedi. Benden ön­ceki değerli konuşmacıların da belirttiği gibi daha çözülmesi gereken birçok sorun var; ancak, zaman çok ilerlediği için çok da zamanınızı almamak için değinilen konulardan tekrar bahsetmek istemiyorum.
Ben, çıkmasını beklediğimiz ve çıktığı zaman da mesleğimizin geleceğine yön verecek olan yasamıza biraz değinmek istiyorum. Mevcut yasamız 55 yıl önce çıktığı için gü­nümüz şartlarına göre yeniden düzenlenmeli diye düşünüyoruz; ancak, bu düzenleme eczacının ve eczacılık mesleğinin geleceğini olumsuz etkileyecek bir tek cümle bile yer alacaksa ve bazı kazanımlar ve düzenlemeler adına hiçbir ödün verilmemeli diye düşü­nüyorum.
Dolayısıyla böyle bir tereddüt varsa, yasamız eski haliyle kalsın daha iyi. Bu konuyla ilgili güncel olduğu için küçük bir örnek vermek istiyorum. Yurtdışı diplomalarının denklik konusu.
Hepinizin bildiği gibi Yüksek Öğretim Kurulunun sınavsız verdiği denklik belgelerine isti­naden Sağlık Bakanlığı 50 civarında kişiye diploma denkliği vermiş ve Türkiye’de eczacılık
yapabilirsiniz demişti; ancak, Merkez Heyetimizin ve değerli avukatlarımızın zamanında müdahaleleriyle sorun şimdilik çözüldü. Türk Eczacıları Birliği sınavsız verilen bu denk­liklerin iptalini o eski yasamızdaki bir maddeye dayanarak başardı arkadaşlar. Yasamız diyor ki, “... yurtdışından eczacılık diploması almış kişilere denklik verilmesi için, kişinin ilmî hüviyetini ispat edeceği bir sınavdan geçmesi zorunludur”; ancak, Yükseköğretim Kurulunun bu kişileri sınava sokmadan oldu bittiye getirerek bir denklik belgesi verme konusundaki girişimleri olduğunu görüyoruz. Açıkçası bunu anlamakta güçlük çekiyo­ruz.
Bakanlık şu anda mevcut diploma denkliğini iptal etti ve Yükseköğretim Kuruluna “Sen sınav yapmamışsın, yapmalıydın.” dedi.
Peki, bundan sonraki süreçte Yükseköğretim Kurulu yapacağı sınavda denklik verme ça­basının dayanılmaz isteğiyle sınavda aspirinin baş harfi nedir veya eczacıların eczanede giymeleri zorunlu beyaz giysinin ismi nedir gibi sorular sorarsa ne olacak?
Çoğumuz okulu bitirdikten sonra, eczaneler açtıktan sonra okul yıllarımızı çok çabuk unuttuk gibi geliyor bana. Açıkçası gerçekten çok zor zamanlardı. Derslerimiz gerçek­ten oldukça ağırdı. Şu anda aramızda eczacılık fakültelerinde görev yapan çok değerli öğretim üyelerimiz var. Bunlardan bir tanesi, Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı, çok değerli hocam, Sayın Profesör Doktor Ahmet Başaran.
Hocam kolay değildi değil mi sınavlar?
O anlamda şöyle söylemek istiyorum, gerçekten biz okulları kolay bitirmedik; yani, mes­leğimizi hak ederek kazandık ve herkesin o şekilde bu mesleği bu ülkede icra etmesi gerekiyor.
Dolayısıyla bu denklik sınavları konusunda üniversitelerin mutlaka görüşleri alınmalı, o uygulanacak olan sınavlarda üniversitelerdeki hocalarımız mutlaka soruların hazırlanma­sında etkili olmalılar, denetleyici olmalılar. Tabii ki Türk Eczacıları Birliği de bu konuda şu âna kadar yapmış olduğu takip görevini sürdürmeye devam etmeli diye düşünüyorum.
Kısaca bir konudan daha bahsedip bitirmek istiyorum arkadaşlar.
Bu konuda kooperatifçilik; bölgemiz eczacıları bölgemizdeki bir dönem faaliyet gösteren SAMKOOP ile ilgili yaşadığı olumsuz tecrübelerden dolayı kooperatifçilikle ilgili yeniden yapılanma konusunda gerçekten oldukça tereddütlüler; ancak, mesleğimizin geleceği için kooperatiflerin önemi de tartışılmaz.
Kooperatifçiliği bölgemizde yeniden canlandırılması konusunda biz oda yöneticilerine ne görev düşüyorsa sonuna kadar yapmaya hazırız; ancak, bu konuda Tüm Eczacı Koope­ratifleri Birliğinin Değerli Yöneticilerini, Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyetinin de üzerine önemli görevler düştüğüne inanıyoruz.
Beni sabırla dinlediğiniz için hepinize çok teşekkür ediyorum.

Samsun Eczacı Odası adına hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Ecz.Arman ÜNEY